Sınavlardan elde edilen sonuçların, bireyin geleceğinin şekillendirilmesinde ve bireyin performansının değerlendirilmesinde bir ölçü olarak kabul edilmesi; tüm sınavlar için kaygı uyandırıcı oluyor. LGS, öğrencilerinin sahip olabileceği mezyet ve yetenekleriden sadece akademik bilgi ve beceri düzeyini ölçmeye yöneliktir. Kimi çocuk akademik alanda son derece başarılı iken kimi çocuk sporda, kimisi sanatın farklı kollarında becerilere sahiptir. Çocukların sahip olduğu pozitif özelliklerine vurgu yapılarak cesaretlendirilmeli ve sürekli olumsuz yönlerinden bahsedilmemelidir. Sınav sonucu ne olursa olsun çocukların gösterdiği çaba takdir edlmelidir.

SINAV SONUCU İSTEDİĞİMİZ GİBİ GELMEDİĞİNDE BU DURUM YOLUN SONU ANLAMI TAŞIMAZ.

LGS'ye ilişkin kaygı oluşturan durumlardan biri de öğrencinin çevresindeki insanlarla kıyaslanmasıdır. Çocuğunu motive etmek amacıyla bazı ebeveynler yanlış stratejiler benimseyebiliyorlar. Bunlardan en yaygın görülen örneğinde aile çocuklarını, çocuklarından daha çok çalıştıklarını düşündükleri ya da denemelerde daha iyi puan alan akranlarıyla kıyaslayarak motive etmeye çalışmasıdır. Ancak bu durum tam tersine çocuğun yetersizlik hissi yaşamasına ve motivasyonunun düşmesine "ben değerli, başarılı değilim" algısının oluşumuna sebep olmaktadır. Bu da kaygı seviyesinin daha da artmasına sebebiyet vermektedir.

KIYAS YAPMAK ÇOCUĞUNUZU MOTİVE ETMEZ

Sonuç olarak ebeveyn ve sınava girecek öğrenci için sınavları gelecekteki başarıları ve mutluluklarının tek yolu olarak görmek yerine akademik gelişime ve ilerleme yolunda bir fırsat olarak algıladıklarında hem daha gerçekçi olacak hem de daha az kaygı duyacaklardır. 

Eğer çocuğunuzda yüksek kaygı belirtileri gözlemliyorsanız çocuğunuzla; onun sınav ve sınav sonucuna ilişkin düşünceleri konusunda konuşmanız yararlı olacaktır. "sınav senin için ne anlam ifade ediyor.", "Sınav sonucun istediğin gibi gelmezse ne düşünürsün?" gibi sorular sorarak çocuğun düşüncelerini anlamaya çalışmak gerekir. Çocuğunuzun sonucu ne olursa olsun onu her haliyle sevdiğinizi belirtmeniz ona güven verecektir ve kaygı seviyesini düşürecektir. Tabi bazen ne yaptığımız ne söylediğimizden çok daha etkili olabiliyor. Özellikle kaygılı biriysek ebeveyn olarak hareketlerimiz, çocuğun üzerinde cesaretlendirici kelimelerden daha etkili hale gelebilir. Bu yüzden ebeveynin kaygısını çocuğuna yansıtmaması çok önemlidir. Özellikle sınav öncesi sınavla ilgli olmayan neşeli konuların ele alınması ve etkinlikler yapılması yararlı olacaktır.